Kurulduğu yıldan itibaren ettiği yemine sadık kalarak vatandaşların can ve mal güvenliğini büyük bir özveriyle yürüten Polis Teşkilatı 175.yılını kutlamaktadır.
Bu yıl, geçen Aralıkta Çin’de ortaya çıkan dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir hızla yayılan korona virüs salgını nedeniyle diğer birçok etkinlikler gibi her yıl yapılmakta olan Polis Haftası etkinlikleri de iptal edilmiştir.

Öncelikle bu salgının en asgari sıkıntıyla geçerek bir an evvel normalleşmeye dönülmesi beklenirken, salgın nedeniyle hayatını kaybedenlere rahmet, halen tedavi altında olanlara da şifa dileriz.
Bu zor günlerin atlatılması için her kesimin dile getirdiği gibi birlik-dayanışma içinde olunmalı, alınan tedbirlere azami uyularak evde kalınmalı ve bu belanın atlatılması için gayret gösteren başta sağlıkçılar olmak üzere kendisine görev düşen kuryecisinden en üst düzeydeki yetkililere kadar tüm görevlilere destek olunması gerektiğine inanıyor ve tarihindeki her zor dönemde Türk Milletinin bunu en iyi şekilde yerine getirmiş olduğu gibi, bu defa da getireceğini biliyoruz.
Polislik çok yönlü bir meslektir. Tüm ülkelerde birinci görevi can ve mal güvenliğini korumaktır. Ancak, ülkemizde ,çoğu defa, ya o iş için bir birim kurulmadığı, ya da tüm yurtta en yaygın Teşkilatlardan biri olup devletin en önemli icra gücü olması sebebiyle, zaman içinde hep başka görevler de verilmiş ve başarıyla yerine getirmiştir. Bugün de mevcut şartlarda asli görevi yanında evinde zorunlu ikamette bulunan vatandaşların çeşitli gıda ve benzeri ihtiyaçlarını karşılama görevi verilmiş ve bunu da tabir yerinde ise Aralıksız 7/24 yerine getirmeye çalışmaktadır. Bu yönüyle, hepimizin günlerce pencereden alkışladığımız sağlıkçılar gibi “alkışları helaliyle hak ettiği” değerlendirilmektedir.
Esasında, Polis Teşkilatı bugüne kadar herhangi bir alkış ve övgü beklemeden görevlerini hep hakkıyla yerine getirmiş ve bu uğurda nice şehitler de vermiştir. Sadece bunun kıymetinin biliniyor olması dahi yeterlidir. Ancak, maalesef son dönemde basına yansıyan, görevini yaptığı için “yüzüne tükürülme” “ maaşın kadar davran” gibi akla hayale gelmeyen olumsuz davranışlarla karşılaşma ve maalesef bunlara karşın da yetkili mercilerce gerektiği gibi savunulmadığı gözlenmektedir. Öncelikle bu tavırları şiddetle kınıyoruz ve adaletin icra gücüne karşı yapılan bu tür çirkin davranışlardan caydırılması için başta C.Savcılıklarının gereğini bir an önce yapması ve üst makamların da güçlü bir manevi destek vermesini bekliyoruz.
Polis Haftasına, halk söyleminde Polis Bayramı da denir. Ancak, polis, ne yazık ki, gerek çalışma şartlarındaki yoğunluk ve gerekse özlük haklarındaki yetersizlik ve en önemlisi de yıllardır dile getirilen sorunların dinlenip dikkate alınmaması gibi SAHİPSİZLİK duygusuyla bırakın bayram yapmayı, gününü hatırlayacak bir durumda bile değildir.
İçinden geçtiğimiz bu sıkıntılı günler elbet bir gün geçecektir. Bu süreçte, herkesin bir şeylerin muhasebesini yaptığı ve artık eskisi gibi bir yaşam olmayacağını ifade ettiği bu “Tefekkür-muhasebe” günlerinde Polis, daha doğrusu devlet, üst düzey yöneticilerin de artık POLİSİN gerçek durumunu görüp anlamaları ve benzeri iş yapan diğer mesleklere olduğu gibi özlük haklarını vermelerini diliyor ve bekliyoruz.

İşte o gün, takvimler hangi mevsim ve günü gösterirse göstersin, POLİSİN BAYRAMI olacaktır…
Bu duygu ve düşünce içinde tüm özveriyle görevlerinin başında olan meslektaşlarımızın Polis Haftasını kutlar, şehitlerimize rahmet, gazilerimize uzun ömürler dilerim.

Yusuf Vehbi DALDA
TEMÜD-DER İzmir Şube Başkan Yrd.